Yeni Sosyal Medya Yasası İle Dikkat Etmeniz Gereken Hususlar
Yeni sosyal medya yasası olarak adlandırılan sosyal medyaya ilişkin düzenlemeleri içeren kanun teklifi, TBMM Genel Kurulu tarafından kabul edildi. Peki, yeni sosyal medya yasası ile getirilen düzenlemeler nelerdir? Sosyal medya yasası nedir? Sosyal medya yasası ne zaman kabul edildi? Sosyal medya kullanımı yasaklanacak mı? Sorularını yazımızda sizler için ele aldık.
Günlük yaşantımızda ve özellikle de iş hayatında oldukça büyük bir yere sahip olan sosyal platformlar hakkında çeşitli düzenlemelere yer veren kanunun pek çok farklı açıdan önemli yanları bulunmaktadır. Elbette sosyal medya platformlarının hem olumlu hem de olumsuz yönlerinden bahsetmek mümkündür. Tüm dünyada aktif bir şekilde kullanılması, insanların birbirleri ile etkileşime geçmesine olanak sağlaması, insanların düşüncelerini, eleştirilerini veya yorumlarını paylaşmasına imkan tanıması gibi birçok olumlu yönünden bahsedilebilir. Ancak bunun yanı sıra birtakım sayfaların ya da sitelerin çocuklar için riskli hale gelmesi, düşünce özgürlüğü adı altında kişisel hakların ve verilerin ihlal edilmesi ise internet kullanımının olumsuz yönlerini oluşturmaktadır. Kişilik haklarına yönelik saldırıların engellenmesi ve suçların önüne geçilmesi amacıyla sosyal medya yasası düzenlenmiştir.
İçindekiler
Sosyal Medya Yasası Nedir?
Sosyal medya yasası esasen 2007 yılında yürürlüğe giren İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun’da yapılması öngörülen değişiklikleri içermektedir. (Bkz.)
Pek çok yeni düzenlemenin yer aldığı sosyal medya yasası birçok farklı tartışmanın gündeme gelmesine sebep olmuştur. Bu düzenlemelerin büyük bir bölümünün sosyal medya üzerinde etkiler doğuracak düzenlemeler olması sebebiyle sosyal medya yasası olarak adlandırılmaktadır. Kişilik hakkı ihlallerinin önüne geçilmesi amacını taşıyan düzenlemeler yasada yer almaktadır. Ancak burada dikkat edilmesi gereken nokta düşünce ve ifade özgürlüğünün herhangi bir sınırlamaya tabi tutulmadan ilgili düzenlemelerin yapılmasıdır. Öte yandan sosyal medya yasası ile sosyal ağ sağlayıcısı terimi kullanılmaya başlanmış ve ağ sağlayıcılarına verilen idari para cezalarında çok ciddi artışlar yer almıştır.
Sosyal Medya Yasası İhtiyaç Mıydı?
Sosyal medya yasası ölçüsüz ve insan haklarına müdahale oluşturan pek çok düzenleme içerdiğinden sebeple birçok hukukçu tarafından eleştirilmektedir. Bir diğer yandan, sosyal medya kullanımına ilişkin düzenlemenin yapılması için ortada makul bir ihtiyacın varlığından bahsedilebilir. Özellikle de yurtdışı merkezli sosyal medya platformları üzerinden yapılan kişilik hakkı saldırılarında ve işlenen suçlarda erişimin engellenmesi kararlarını uygulamak ne yazık ki uygulamada mümkün olmamaktadır. Bu tür eylemleri gerçekleştiren kişilerin anonim hesaplar kullanması halinde herhangi bir yaptırım uygulanamamaktadır. Fakat yeni düzenlemenin pek çok farklı yönden eleştirilmesi bu ihtiyacın tam olarak karşılanamadığını göstermektedir. Sosyal medya üzerinde ifade özgürlüğü ve haber alma hakkı herhangi bir şekilde kısıtlanmamalıdır.
Maddelerle Sosyal Medya Yasası (Sosyal Medya Yasasının Maddeleri)
İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun yani bilinen adıyla sosyal medya yasası, 9 maddeden oluşmaktadır.
Kanunun ilk maddesinde 4/5/2007 tarihli ve 5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanunun ikinci maddesinin birinci fıkrasının (j) bendine “IP adresi,” ibaresinden sonra gelmek üzere “port bilgisi,” ibaresi ve fıkraya aşağıdaki bent eklenmiştir. Ayrıca sosyal ağ sağlayıcının tanımı yapılmıştır. Sosyal ağ sağlayıcı; sosyal etkileşim amacıyla kullanıcıların internet ortamında metin, görüntü, ses, konum gibi içerikleri oluşturmalarına, görüntülemelerine veya paylaşmalarına imkân sağlayan gerçek veya tüzel kişileri ifade etmektedir.
Madde 3’te ise idari para cezası ele alınmıştır. Erişim sağlayıcı 5651 sayılı kanunla;
- Sağladığı hizmetlere ilişkin, yönetmelikte belirtilen trafik bilgilerini altı aydan az ve iki yıldan fazla olmamak üzere yönetmelikte belirlenecek süre kadar saklamakla ve bu bilgilerin doğruluğunu, bütünlüğünü ve gizliliğini sağlamakla,
- Faaliyetine son vereceği tarihten en az üç ay önce durumu Kuruma, içerik sağlayıcılarına ve müşterilerine bildirmek ve trafik bilgilerine ilişkin kayıtları yönetmelikte belirtilen esas ve usullere uygun olarak Kuruma teslim etmekle yükümlüdür.
Söz konusu yükümlülüklerden birini yerine getirmeyen erişim sağlayıcısına Başkanlık tarafından on bin Türk Lirasından elli bin Türk Lirasına kadar idari para cezası verilirken yeni düzenleme ile bu miktar yüz bin Türk lirasından bir milyon Türk lirasına şeklinde değiştirilmiştir.
Madde 6’da değinilen önemli düzenlemeler ise şu şekildedir:
- Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı; Kurum, Birlik, adli veya idari makamlarca gönderilecek tebligat, bildirim veya taleplerin gereğinin yerine getirilmesi ve kişiler tarafından bu Kanun kapsamında yapılacak başvuruların cevaplandırılması ve bu Kanun kapsamındaki diğer yükümlülüklerin yerine getirilmesini temin için yetkili en az bir kişiyi Türkiye’de temsilci olarak belirler ve bu kişinin iletişim bilgilerine kolayca görülebilecek ve doğrudan erişilebilecek şekilde internet sitesinde yer verir. Sosyal ağ sağlayıcı bu kişinin kimlik ve iletişim bilgilerini Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Temsilcinin gerçek kişi olması hâlinde Türk vatandaşı olması zorunludur.
- Birinci fıkrada düzenlenen temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünü yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcıya, Kurum tarafından bildirimde bulunulur. Bildirimden itibaren otuz gün içinde bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi hâlinde sosyal ağ sağlayıcıya Başkan tarafından on milyon Türk lirası idari para cezası verilir. Verilen idari para cezasının tebliğinden itibaren otuz gün içinde bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi hâlinde otuz milyon Türk lirası daha idari para cezası verilir.
- İkinci kez verilen idari para cezasının tebliğinden itibaren otuz gün içinde bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi hâlinde Başkan tarafından Türkiye’de mukim vergi mükellefi olan gerçek ve tüzel kişilerin ilgili sosyal ağ sağlayıcısına yeni reklam vermesi yasaklanır, bu kapsamda yeni sözleşme kurulamaz ve buna ilişkin para transferi yapılamaz.
- Reklam yasağı kararının verildiği tarihten itibaren üç ay içinde bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi hâlinde Başkan, sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde elli oranında daraltılması için sulh ceza hâkimliğine başvurabilir.
- Başvurunun kabulüne ilişkin hâkim kararının uygulanmasından itibaren otuz gün içinde söz konusu yükümlülüğün yerine getirilmemesi hâlinde Başkan, sosyal ağ sağlayıcının internet trafiği bant genişliğinin yüzde doksan oranına kadar daraltılması için sulh ceza hâkimliğine başvurabilir. Hâkim ikinci başvuru üzerine vereceği kararında, yüzde elliden düşük olmamak kaydıyla, sunulan hizmetin niteliğini de dikkate alarak daha düşük bir oran belirleyebilir.
- Bu kararlara karşı Başkan tarafından 5271 sayılı Kanun hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir. Hâkim tarafından verilen kararlar erişim sağlayıcılara bildirilmek üzere Kuruma gönderilir.
- Kararların gereği, bildirimden itibaren derhâl ve en geç dört saat içinde erişim sağlayıcıları tarafından yerine getirilir. Temsilci belirleme ve bildirme yükümlülüğünün yerine getirilmesi hâlinde; verilen idari para cezalarının dörtte biri tahsil edilir, reklam yasağı kaldırılır ve hâkim kararları kendiliğinden hükümsüz kalır.
- İnternet trafiği bant genişliğine yapılan müdahalenin sona erdirilmesi için erişim sağlayıcılara Kurum tarafından bildirim yapılır.
- Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, Türkiye’deki kullanıcıların verilerini Türkiye’de barındırma yönünde gerekli tedbirleri alır.
- Madde 6’da yer alan üçüncü fıkradaki yükümlülüğü yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcıya beş milyon Türk lirası, dördüncü fıkradaki yükümlülüğü yerine getirmeyen sosyal ağ sağlayıcıya ise on milyon Türk lirası idari para cezası Başkan tarafından verilir.
Yasa Ne Zaman Kabul Edildi?
Sosyal medyaya yönelik düzenlemeler getiren ve 5651 sayılı İnternet Yasası’nda değişiklikler yapan 7253 sayılı kanun, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nce 29.07.2020 tarihinde kabul edildi. Madde 8 uyarınca bu kanunun;
a) 1 inci maddesiyle 5651 sayılı Kanunun ikinci maddesinin birinci fıkrasına eklenen (s) bendi, altıncı ve yedinci maddeleri 1/10/2020 tarihinde,
b) Diğer hükümleri yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Sosyal Medya Kullanımı Yasaklanacak Mı?
Sosyal medya yasasının kabul edilmesi ile birlikte pek çok kişinin merak ettiği sorulardan bir tanesi de sosyal medya kullanımı yasaklanacak mı sorusudur. Getirilen yeni düzenlemeler ile sosyal medya kullanımı yasaklanmamakta ancak sosyal ağ sağlayıcılarına birtakım özel sınırlamalar, idari para cezaları, tazminat cezaları ve hatta yüzde 90’a varabilecek bant daraltma cezaları getirilmektedir.
Peki, sosyal ağ sağlayıcısı nedir?
Sosyal ağ sağlayıcı; sosyal etkileşim amacıyla kullanıcıların internet ortamında metin, görüntü, ses, konum gibi içerikleri oluşturmalarına, görüntülemelerine veya paylaşmalarına imkan sağlayan gerçek veya tüzel kişileri ifade etmektedir. Örneğin; Facebook, Twitter, Instagram, Youtube birer sosyal ağ sağlayıcısıdır. Whatsapp için ise bir sosyal medya platformu olmamakla birlikte yasadaki geniş tanım sebebiyle sosyal ağ sağlayıcı olarak değerlendirilebilir.
Yeni düzenleme uyarınca; Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı en az bir kişiyi Türkiye’de temsilci olarak belirler ve bu kişinin iletişim bilgilerine kolayca görülebilecek ve doğrudan erişilebilecek şekilde internet sitesinde yer verir. Sosyal ağ sağlayıcı bu kişinin kimlik ve iletişim bilgilerini Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Temsilcinin gerçek kişi olması halinde Türk vatandaşı olması zorunludur. Bu zorunluluğu yerine getirmeyen ağ sağlayıcılarına madde 6’da kademeli bir şekilde yaptırım uygulanacaktır. Bu yaptırımlar sonucu Türkiye’de temsilci bulundurmayan sosyal ağ sağlayıcıları zaman içerisinde Türkiye’den çekilmek zorunda kalabilecektir.
İçerik Kaldırma Hususunda Değişiklik Olacak Mı?
Sosyal medya yasası ile içerik kaldırma hususuna ilişkin olarak aşağıdaki düzenleme ek madde olarak getirilmiştir:
- Hukuka aykırılığı hakim veya mahkeme kararı ile tespit edilen içeriğin sosyal ağ sağlayıcıya bildirilmesi durumunda, bildirime rağmen yirmi dört saat içinde içeriği çıkarmayan veya erişimi engellemeyen sosyal ağ sağlayıcı, doğan zararların tazmin edilmesinden sorumludur. Bu hukuki sorumluluğun işletilmesi için içerik sağlayıcının sorumluluğuna gidilmesi veya içerik sağlayıcıya dava açılması şartı aranmaz.
Yukarıdaki düzenleme ile sosyal medya ağlarının erişim engeli ve içerik çıkarma taleplerine karşı kayıtsız kalması halinde sosyal ağ sağlayıcısı tazminat ödeme yükümü altındadır. Yüksek miktarda belirlenen tazminatla karşılaşmak istemeyen ilgili sosyal ağ sağlayıcısı kısa süre içerisinde söz konusu içeriği kaldırmak zorunda kalacaktır.
Erişim engeli ve içerik kaldırma taleplerinin karşılanmasına ilişkin olarak bir diğer düzenleme şu şekildedir:
- Türkiye’den günlük erişimi bir milyondan fazla olan yurt içi veya yurt dışı kaynaklı sosyal ağ sağlayıcı, 9 uncu ve 9/A maddeleri kapsamındaki içeriklere yönelik olarak kişiler tarafından yapılacak başvurulara, başvurudan itibaren en geç kırk sekiz saat içinde olumlu ya da olumsuz cevap vermekle yükümlüdür. Olumsuz cevaplar gerekçeli olarak verilir.
Bu düzenleme büyük ölçüde kişilerin ifade özgürlüğünü kısıtlamaktadır. Kanun koyucu, ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı karar için gerekçe yazılması yerine içeriği yayından kaldırmayan ve ifade özgürlüğüne müdahalede bulunmayan kararın verilmesi halinde gerekçe zorunluluğunu getirmiştir. Düşünce özgürlüğünü kısıtlayan müdahaleler için gerekçe zorunluluğun bulunmaması yerinde bir ifade olmamıştır. Öte yandan her gün yüzlerce hatta binlerce taleple karşılaşan sosyal ağ kullanıcılarının 48 saat içerisinde gerekçeli cevap verme zorunluluğunun bulunması pek çok açısından olumsuz bir sonuç doğurabilecektir.